Blog

Hac Ayları Hangileridir?

Hac, İslam’ın beş esaslarından biri olup, hem mali hem de bedenle yapılan bir ibadettir. Kelime anlamı olarak “yönelmek, bir kimseyi ya da bir yeri ziyaret etmek” anlamına gelir. Dini bir terim olarak ise, “belirli bir zaman içerisinde usulüne uygun şekilde ihrama girmenin ardından Arafat’ta vakfe yapmak, Kabe’yi tavaf etmek ve diğer belirli dini görevleri yerine getirmek” suretiyle yapılan ibadet olarak nitelendirilmiştir. Hac ibadetini yerine getiren kişilere ise hacı denilir. Hac ayları hangileridir?

Hacda Kaç Gün Kalınır?

Hac ibadetinin dinimize uygun şekilde yerine getirilmesi için belirli şartlar vardır. Haccın sahih olması için haccın vaktinde yapılması gerekir. Peki hac ibadeti ne zaman yerine getirilir? Hac ibadetinin vakti tüm yılı kapsamamaktadır. Bu kutlu ibadet, aylarla ve hatta günlerle sınırlı olup, hacca gitmek isteyenlerin bu günleri takip etmesi gerekir. Hac ibadetinin yapılacağı aylar aşağıdaki şekildedir.

Hac Hangi Aylarda Yapılır? Hac Ayları Hangileridir?

Hac Ayları Hangileridir?

Hac Ayları Hangileridir?

Hac ayları, hicri takvime göre Şevval ve Zilkade aylarının tamamı ile Zilhicce ayının ilk 10 gününü kapsar. Hacı adaylarının bu aylar içerisinde ihrama girmesi gerektiği için bu aylara hac ayları denilmektedir. Bu zaman dilimine hac aylarının denmesinin tam manası, hac menasikinin bu aylardan birinde bitirilmesinden dolayı değil, haccı temel şartı olan ihrama Şevval ayından itibaren girilmesinden dolayıdır.

Bu süreç içerisinde ihrama girerek, haccın iki temel rüknünden biri olan ve yalnızca Zilhicce ayının dokuzuncu günü öğle zamanı ile onuncu günü fecr-i sadık arasında yapılabilen Arafat vakfesini yapan kişilerin hac ibadetleri geçerli olur. Haccın diğer bir rüknü olan ziyaret tavafı ise kurban bayramı günlerinde yapılmasıyla beraber, bugünlerde yapılamazsa cezası, yerine getirilmek kaydıyla, daha sonra da yapılabilir. Bu tehir, o yıl yapılan haccın geçersiz sayılmasına neden olmaz.

Hac Nedir?

Hac Ayları Hangileridir?

Hac Ayları Hangileridir?

Sağlıklı ve maddi imkanları yerinde olan Müslümanların, kutsal toprakları şart ve usulüne uygun bir şekilde ziyaret ve ibadet etmesi anlamına gelen hac, İslam’ın evrenselliğini bir kez daha öne çıkarıyor. Irk, cinsiyet, dil, ülke ve kültür farketmeksizin Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde ve eşit bir şekilde yerine getirilen bu kutsal görev ben duygusunu ortadan kaldırıp, biz olmanın önemini ortaya çıkarır. Erkek ve kadın fark etmeksizin imkanları yerinde olan her Müslümanın hayatında bir kere yapmasının farz olduğu hac ibadeti, aynı zaman ahiret hayatına hazırlık olarak değerlendirilmektedir. Hac, kulların ruhunun Allah ile buluşmasıdır.

Şeytan taşlama, tavaf etme, sa’y gibi görevlerin yerine getirildiği, normal yaşamda helal olan ancak ihrama girildiğinde yasaklandığı hac görevinde, büyük bir nefis terbiyesi olarak görülmektedir. İrade, sabır, eşitlik, birlik, beraberlik ve samimiyet birçok insani görevin imanla birleştiği bu mübarek görev dünyanın birçok bölgesinden gelen Müslümanların birbiriyle tanışmasını ve kaynaşmasını sağlar. Peygamber Efendimiz’in,

“Kim Allah için hacceder de (Allah’ın rızasına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner”

hadisi ile müjdelenen hac vazifesi, Hz. İbrahim’den bu yana Müslümanların hayatında yer almaktadır. Her yıl binlerce Müslüman, hac vazifesi için kutsal toprakları ziyaret ederek hac vazifesini yerine getirir.

Hac İbadeti Kimlere Farzdır?

Hac Ayları Hangileridir?

Hac Ayları Hangileridir?

İslamın beş temel esaslarından biri olan hac, bedeni ve mali yönden oldukça kuvvetli bir ibadettir. Sağlık, maddi imkan ve yol güvenliği yönünden herhangi bir mahsus olmayan, hür, akıl sağlığı yerinde ve buluğ çağına gelmiş olan Müslümanlara farzdır. Bu şartları karşılayan kişinin, imkanları yerine geldiğinde geciktirmeden bu farz ibadeti yerine getirmesi gerekir. Hayatında bir kere hac yapmış bir Müslümanın tekrar hac yapması şart değildir. Fakat nafile hac olarak kişi kendisi isterse tekrar yapabilir. Günümüzde sayı sınırlaması sebebiyle müracaat ettiği halde kurada ismi çıkmaması nedeniyle hacca gidemeden ölen kişiler, borçlu olarak ölmüş sayılmazlar.

Hac ibadeti kendisine farz olan kişiler, haccı bizzat eda etmekle yükümlü olup, sağlıklı olması, tutukluluk ve yurt dışına çıkma yasağı gibi herhangi bir engelinin olmaması ve yol güvenliğinin olması şarttır. Hac yolculuğunu yapamayacak ya da fiziksel olarak haccedemeyecek derecede hasta olan kişiler hac iadeti farz olsa bile eda etmekle yükümlü değildirler. Bu durumda olan kişiler şartlar oluşması halinde bizzat hac yapmalıdırlar. Şartların oluşmaması halinde ise kendi yerine bedelini ödeyerek başka kişilere hac yaptırabilirler.

Hac ile İlgili Ayetler

Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur. Kim gönlünden gelerek bir hayır işlerse, mutlaka mükâfatını görür. Çünkü Allah, iyiliğin karşılığını fazlasıyla veren ve her şeyi bilendir. (Bakara / 158. Ayet)

Başladığınız haccı ve umreyi Allah rızâsı için tamamlayın. Eğer bir engel çıkar da tamamlayamazsanız, o zaman maddî durumunuza uygun bir kurban gönderin. O kurban, yerine varıp kesilinceye kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Aranızdan hastalanan veya başında bir rahatsızlığı bulunduğu için vaktinden önce tıraş olma zorunda kalanlar ise fidye olarak ya oruç tutsun ya sadaka versin veya kurban kessin. Emniyet ve genişlik içinde olduğunuzda, içinizden kim hac zamanına kadar umre yaparsa, maddî durumuna uygun bir kurban kessin. Kurban kesemeyenler ise üçü hacda, yedisi de hacdan döndükten sonra olmak üzere tam on gün oruç tutsunlar. Bu hüküm, Mescid-i Harâm civârında oturmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah’ın cezası pek şiddetlidir. (Bakara / 196. Ayet)

Hac vakti, bilinen aylardır. O aylarda ihrama girip hac yapmaya karar veren kişi hac boyunca cinsî münâsebetten, günah işlemekten, kavga ve münâkaşadan tamâmen uzak durmalıdır. İyilik olarak ne yaparsanız, Allah onu elbette bilir. Bir de yolculuk için yanınıza azık alın. Şüphesiz azığın en hayırlısı takvâdır. Öyleyse y akıl sahipleri, bana karşı gelmekten ve azabımdan sakının! (Bakara / 197. Ayet)

Hac mevsiminde ticâret yaparak Rabbinizden rızık talep etmenizde hiçbir günah yoktur. Arafat’tan seller gibi boşanıp aktığınızda Müzdelife’deki Meş‘ar-i Harâm’da Allah’ı zikredin. O sizi nasıl doğru yola erdirdi ise, siz de O’nu öylece zikredin. Çünkü siz, bundan önce gerçekten sapıklığa düşmüş kimseler idiniz. (Bakara / 198. Ayet)

Sonra insanların sel gibi boşanıp aktığı yerden siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayandır, engin merhamet sahibidir. (Bakara / 199. Ayet)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir