Blog

Fidye Nedir?

Fidye, İslamiyet’te savaş esirlerini kurtamak için ödenen paraya ya da oruç gibi bazı ibadetlerin yerine getirilememesi halinde ödenen para anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de de “bedel ve karşılık” anlamını taşımaktadır. Oruç ibadetini bir takım engellerden ötürü yerine getiremeyen kişiler, orucun bozulması ya da farz olan oruçların tutulamaması halinde ihtiyaç sahiplerine verilir. Bu şekilde eksik kalan ibadet tamamlanmış olur. 

Fitre Ne Demek?

Bunun yanı sıra ihtiyaç sahiplerinin de ihtiyaçları giderilmiş olur. Maddi imkanları yerinde olan kişiler fidye vererek, hem yoksul kişilere destek olmuş olur hem de Allah’ın rızasını kazanmış olur.  Bu nedenledir ki oruç tutamayan kişiler, tutamadığı orucunun fidyesini eksiksiz olarak vermelidir. Allah’a kulluk etmenin en yollarından biri de ihtiyaç sahibi Müslüman kardeşlerimize destek olmak, elinde olanı paylaşmaktır. 

Fidye Ve Fitre Arasındaki Fark Nedir?

Fidye

Anlamları itibariyle farklılık gösteren fidye ve fitre kelimeleri sık sık birbirine karıştırılmaktadır. Fakat ikisi de hem anlam hem de bağış olarak birbirinden farklıdır. Fitre, Ramazan ayının herhangi bir zamanında maddi durumu uygun olan Müslüman bireylerin ihtiyaç sahiplerine vermiş olduğu meblağdır. Fitre ise tutulan oruca şükretmek ve sevap kazanmak için verilir. Oruç tutmak konusunda engelleri bulunan kişiler, tutamadıkları oruç ibadetlerine karşılık olarak fidye bağışı yaparlar.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen fidye ve fitre tutarı, maddi imkanları yerinde olan kişiler tarafından verilir. Kişi, kendisi isterse bu rakamın üzerinde de bağış yapabilir. Fitre ve fidye tutarında herhangi bir farklılık bulunmuyor. Her ne kadar niyetleri farklı olsa da ödenen rakam aynıdır. Ancak maddi imkanları yerinde olan kişiler, bu tutarın üzerine çıkarak da bağış yapabilirsiniz. 

Oruç Fidyesi Nedir?

Oruç fidyesi, herhangi bir sebepten dolayı veya sebepsiz de olsa, oruç ibadetini tam yerine getiremeyen kişiler, orucunun fidyesini vererek ibadetini yerine getirmiş olur. Buna oruç fidyesi veya oruç fidyesi bağışı denir. Ramazan ayının gelmesiyle tüm Müslümanlar, oruç tutarak ibadet ederler. Kimi zaman oruç tutamayan kişiler, ihtiyaç sahiplerine oruç fidyesi vererek ibadetini yerine getirebilirler. Oruç tutmaya engel herhangi bir durum yokken keyfi oruç tutamayan kişilerin oruç fidyesi vermesi uygun değildir. Oruç fidyesi sadece sağlığı oruç tutmaya elverişli olmayan ve herhangi bir nedenden dolayı oruç tutamayan kişiler tarafından verilir. 

Oruç Fidyesi Kimlere Verilir?

Hem oruç ibadetini yerine getirmiş sayılmak hem de ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak adına verilen oruç fidyesi, belli başlı kişilere verilmektedir. Oruç fidyesinin gerçek ihtiyaç sahiplerine verilmesi adına İslam’ın emrettiği kişilere verilmesi uygun görülür. Sağlık sorunlarından dolayı orucunu tutamayan kişilerin vermesi gereken oruç fidyesi, maddi imkanları yerinde olmayan ve gerçekten ihtiyaç sahibi olan kişilere verilir. 

Oruç fidyesi verilirken, her ibadette olduğu gibi gizliliğe önem verilmelidir. Kişiler, oruç fidyesini ister kendileri verirler isterse de bağış yaparak ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayabilirler. Kişi, kendi veriyorsa, bunu kesinlikle gizli ve kalabalık içerisinde vererek, karşı tarafı rencide etmemelidir. Oruç fidyesi şu kişilere verilir;

  • Öğrencilere
  • Dul kadınlara
  • Yardıma muhtaç ihtiyaç sahiplerine
  • Yetim ve öksüzlere
  • Savaş mağdurlarına
  • Doğal afet mağdurlarına

Genel itibariyle bu türden ihtiyaç sahiplerine verilen fidye, alt ve üst soydan kimselere verilmez. Anne, baba, çocuk, dede, nine ve toruna fidye verilmesi uygun değildir. 

Kur’an-ı Kerim Ayetinde Oruç Fidyesi

Allah-ü Teala’nın Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetlerde de oruç fidyesinden söz ederek, Müslümanları haberdar etmiştir. Bakara suresinin içerisinde oruç ibadetinden ve orucu tutamayan kişilerin fidye ödemesi gerektiğinden söz etmiştir. Bakara suresinin 183 ve 184. ayetlerinde fidyeden şu şekilde söz edilmiştir; 

“Ey iman edenler. Sizden önce gelenlerinde üzerlerine yazıldığı gibi sizler sakınasınız diye sizlere sayılı günlerde oruç yazıldı. Eğer içinizden hasta, yolcu ya da başka sebepten dolayı oruç tutamayan varsa, tutamadığı gün kadar orucunu tutar. Orucu tutmakta zorluk çekenlerde bir yoksulun bir günlük yiyeceğini karşılayacak kadar fidye versin.”

Yüce Allah bu ayetlerden sonra ise şunları aktarıyor: 

“Bir iyiliği mecbur olmadan yapanlar için bu yaptığı iş iyidir. Ancak orucu tutmanız sizler için daha iyidir.” Allah bu ayetlerinde orucu tutmanın zorunluluğundan bahsediyor. Orucu tutamayan Müslümanlar içinde ihtiyaç sahibinin bir günlük yiyeceğini karşılamalarını, yani oruç fidyelerini vermeleri gerektiğini buyuruyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir