Kurban, sözlük anlamı itibariyle yaklaşmak, yakınlaşmak anlamına gelmekte olup, toplumsal yardımlaşma bilincinin de yaşandığı bir ibadettir. Bu ibadet, Allah-ü Teala’ya yaklaşmak ve onun rızasını kazanmak için ibadet etmek amacıyla, belirli şartları karşılayan hayvanı dini usullere uygun olarak kesmek suretiyle yerine getirilir. Allah, kurban ibadetinin öneminin daha net bir şekilde anlaşılması için kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de kurban ile ilgili ayetler buyurmuştur. Kurban ile ilgili ayetler nelerdir? sorusunun yanıtı aşağıdaki şekildedir.
Kurban Keserken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ayet ve hadis-i şeriflerden de anlaşıldığı üzere kurban ibadeti, dinimizin bütünleştirici ve Allah’a yakınlaşmak için yapılan en güzel ibadetlerin başında gelir. Kurban ile beraber kişiler dinimizce farz olan bir ibadeti yerine getirmenin yanı sıra toplumsal birlik ve beraberliği yaşarlar. Bunun için maddi imkanları yerinde olan her Müslüman, en az yılda bir kere de olsa Kurban Bayramı’nın gelmesiyle, Allah rızası için kurban keserler. Kestikleri kurbanın etlerinin bir kısmı aile bir kısmı ise ihtiyaç sahipleri ile paylaşılarak bayram günleri herkes için mutlulukla geçer.
Kur’an-ı Kerim’de kurban ile ilgili ayetler
- Onlara Âdem’in iki oğlunun başından geçen ibret verici şu gerçeği anlat: Onlar Allah’a birer kurban takdîm etmişlerdi de birinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen kıskanıp: “Seni mutlaka öldüreceğim” deyince, öteki şu cevabı vermiştir: “Allah ancak takvâ sahiplerinin ibâdetini kabul buyurur.” (Mâide Sûresi 27. Ayet)
- Ey iman edenler! İhramlı iken av hayvanlarını öldürmeyin. İçinizde kim bu halde iken kasten bir hayvanı öldürürse, yaptığı işin vebâlini tatması için verilecek ceza şudur: Ya içinizden iki âdil kimsenin kararıyla öldürdüğü ava eş değerdeki bir hayvanı Kâbe’ye ulaştırarak kurban etmek veya kefâret olarak fakirleri doyurmak yahut ona denk gelecek şekilde oruç tutmaktır. Bu konuda geçmişte yapılan hataları Allah affetmiştir. Fakat kim tekrar o günahı işlerse, Allah bunun intikamını ondan alır. Çünkü Allah, kudreti dâimâ üstün gelendir, intikam alandır. (MâideSûresi 95. Ayet)
- Allah Kâbe’yi, o Beyt-i Harâm’ı, haram ayları, Kâbe’ye hediye edilen kurbanı ve kurbanlıklara takılan gerdanlıkları insanlar için maddî-manevî bir kalkınma ve geçim vesilesi kılmıştır. Şunu bilesiniz ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Çünkü Allah her şeyi hakkiyle bilendir. (Mâide Sûresi 97. Ayet)
- “Gelsinler de, hacda kendilerini bekleyen dünyevî ve uhrevî faydaları görsünler. Ayrıca Allah’ın onlara ihsân ettiği kurbanlık hayvanları, belirlenen günlerde üzerlerine Allah’ın adını anarak kessinler!” Bu hayvanların etinden hem siz yiyin, hem de darda kalmışlara ve yoksullara yedirin! (Hac Sûresi 28. Ayet)
- Kurbanlık hayvanlarda, onların kurban edilme vaktine kadar sizin için faydalar vardır. Hacda onların kurban edilmek üzere götürüleceği nihâî yer ise, Beyt-i ‘Atîk’in çevresi olan harem bölgesidir. (Hac Sûresi 33. Ayet)
- Biz her ümmete bir kurban ibâdeti belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları kurban ederken üzerlerine Allah’ın adını ansınlar. Şunu iyi bilin ki, sizin ilâhınız tek bir ilâhtır; öyleyse artık O’na teslim olun. Rasûlüm! Tam bir ihlâs, samimiyet ve tevazu içinde Allah’a boyun eğen kulları müjdele! (Hac Sûresi 34. Ayet)
- Biz, kurbanlık sığırları ve develeri de sizin için Allah’ın dininin işaretlerinden kıldık. Onlarda sizin için pek çok hayır vardır. Onlar boğazlanmak üzere ayakta dururken üzerlerine Allah’ın adını anarak kurban edin. Nihâyet yan üstü yere yıkılıp canları çıkınca da onlardan hem siz yiyin, hem kanaat edip istemeyen fakirlere, hem de açıkça isteyen fakirlere yedirin. İşte böylece biz, o kocaman hayvanları sizin emrinize verdik ki şükredesiniz. (Hac Sûresi 36. Ayet)
- Unutmayın ki, o kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Sizden Allah’a ulaşacak olan tek şey takvânızdır. Allah böylece o hayvanları hizmetinize verdi ki, sizi doğru yola ilettiği için tekbir getirerek Allah’ın büyüklüğünü ilan edesiniz! Rasûlüm! Artık o iyilik eden ve işini güzel yapanları müjdele! (Hac Sûresi 37. Ayet)
- Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! (Kevser Sûresi 2. Ayet)
- Başladığınız haccı ve umreyi Allah rızâsı için tamamlayın. Eğer bir engel çıkar da tamamlayamazsanız, o zaman maddî durumunuza uygun bir kurban gönderin. O kurban, yerine varıp kesilinceye kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Aranızdan hastalanan veya başında bir rahatsızlığı bulunduğu için vaktinden önce tıraş olma zorunda kalanlar ise fidye olarak ya oruç tutsun ya sadaka versin veya kurban kessin. Emniyet ve genişlik içinde olduğunuzda, içinizden kim hac zamanına kadar umre yaparsa, maddî durumuna uygun bir kurban kessin. Kurban kesemeyenler ise üçü hacda, yedisi de hacdan döndükten sonra olmak üzere tam on gün oruç tutsunlar. Bu hüküm, Mescid-i Harâm civârında oturmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah’ın cezası pek şiddetlidir. (Bakara Sûresi 196. Ayet)
- İkisi de Allah’ın emrine tam mânasıyla teslim olmuştu. İbrâhim oğlunu sağ şakağı üzerine yere yatırdı. (SâffâtSûresi 103. Ayet)
- Oğlunun canına bedel olarak, ona büyük bir kurbanlık verdik. (Sâffât Sûresi 107. Ayet)