Kurban ibadetinin meşru oluşu, Kur’an-ı Kerim, sünnet, İslam alimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği doğrultusunda sabit kılınmıştır. Kurban ile İlgili Hadisler Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in Allah’a sonsuz teslimiyetinin yaşandığı olaydan günümüze kadar gelen kurban ibadeti, her yıl Kurban Bayramı’nın gelmesiyle maddi imkanları yerinde olan Müslümanlar tarafından yapılmaktadır. Hz. Peygamber Efendimiz’de (sallallâhu aleyhi ve sellem) kurbanı bir ibadeti olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban keserek, ümmete örnek bir davranış sergilemiştir. Hz. Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) kurbanı meşru kılmasından, vefat edene kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir.
Sahih hadis kaynaklarda yer alan bilgilere göre Hz. Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Kurban Bayramı’nda, Allah katında en makbul ibadetin kurban kesmek olduğunu ve kurbanın kesildiği anda Allah katında kabul görülen bir ibadet olduğu söylenmiştir. Öyle ki kurban edilen hayvanın boynuzundan tırnağına kadar olmak üzere, her şeyinin kişinin hanesine yazılacağı ifade edilmiş ve tek amacının ise Allah rızası olduğu bildirilmiştir. Kurban ile İlgili Hadisler için yaptığımız derlemeyi aşağıda paylaşıyoruz.
Kurban ile İlgili Hadisler
- Hz. Âişe vâlidemizden rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlunun, Kurban bayramının birinci günü yaptığı işlerin Allah’a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır, (O gün Allah katında bundan daha sevimli bir amel yoktur.) Kıyâmet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allah’ın rızâsına nâil olur ve kabul edilir. O hâlde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesin!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 3; Tirmizî, Edâhî, 1/1493)
- Ebû Hüreyre (radiyallahu anh)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim imkânı olduğu hâlde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Ahmed, II, 321)
- Peygamberimizin Kurban Hassasiyeti Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem, emredildikten sonra kurban kesmeyi hiç terk etmemiş, (Tirmizî, Edâhî, 11/1507) hatta yolculukta bile kesmiş (Müslim, Hac, 356-7; Ebû Dâvûd, Edâhî, 10-11/2814; Tirmizî, Edâhî, 8/1501.) ve şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Her sene her bir ev halkına kurban kesmek vâciptir.” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Tirmizî, Edâhî, 18/1518)
- Peygamberimizin Adına Kesilen Kurban Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), vefâtından sonra da kendisi adına kurban kesilmesini istemiştir. Haneş (radiyallahu anh), Hz. Ali’yi (radiyallahu anh) iki tâne koç kurban ederken görmüş ve niçin böyle yaptığını sormuştu. Hz. Ali (radiyallahu anh) şu cevâbı verdi:
- “–Rasûlullah, bana (vefâtından sonra) kendisi için de kurban kesmemi vasiyet buyurmuştu. Bunlardan birini onun adına kesiyorum ve bunu da hiçbir zaman terk etmeyeceğim!” dedi. (Ebû Dâvûd, Edâhî, 1-2/2790; Tirmizî, Edâhî, 3/1495; Ahmed, I, 107))
Kurban Günlerinin Fazileti
- Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) kurban günlerinin faziletine dâir şöyle buyurur: “Allah indinde günlerin en büyüğü, Kurban bayramı günüdür, bunu, fazilette yevmü’l-karr (bayramın ikinci günü) takib eder.” (Ebu Davud, Menasık, 18/1765)
- Yine Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem): “Sâlih amellerin Allah’a en ziyade sevimli olduğu günler, zilhiccenin ilk on günüdür!” buyurmuştu.
- Cemaatten bazıları: “–Allah yolundaki cihaddan da mı?” diye sordu.
- Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem): “–Cihaddan da! Ancak canı ve malıyla cihâda çıkıp hiçbir şeyle dönmeyen (yani malı ve canını fedâ ederek şehid düşen) kişi müstesnâ!” karşılığını verdi. (Buhârî, Iydeyn, 11; Ebû Dâvûd, Savm, 61/2438; Tirmizî, Savm, 52/757)
- Kestiğini Başkası Adına Kesene Uyarı.
- Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz: “Kestiğini Allah’tan başkası adına kesene, Allah lânet etsin” buyurmuştur. (Müslim, Edâhî, 43-45; Nesâî, Dahâyâ, 34)
Kurban Edilmeleri Câiz Olmayan 4 Hayvan
Hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Kurban edilmeleri câiz olmayan dört (hayvan) vardır:
- Körlüğü açıkça belli olan tek gözlü,
- Hastalığı açıkça belli olan hasta,
- Topallığı açık olan topal ve,
- İlikleri kurumuş zayıf hayvan.” (Ebû Dâvud, Edâhî, 5-6/2802; Tirmizî, Edâhî, 5/1497)
- En Kıymetlisine Layıktır.
Urve (radiyallahu anh) bir gün evlâdlarına şöyle demiştir: “Evlâtlarım! Sakın biriniz, bir büyüğe hediye edince utanacağı bir şeyi Allah için kurban olarak takdim etmesin! Zîra Allah, büyüklerin büyüğüdür ve O, her şeyin en seçkinine ve en kıymetlisine herkesten ziyâde lâyıktır.” (Muvatta’, Hacc, 147) - En Güzel Şekilde Yapın
Rasûlullah Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bıçakların bilenerek hayvanlardan gizlenmesini emretmiş ve şu tenbihte bulunmuştur: “Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3) - “Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürünüz! Kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapınız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/1409; Ebû Dâvud, Edâhî, 11-12/2815)
- Hayvanları İncitme
Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), koyunu kulağından çekerek kesmeye götüren bir kimseye rastlamıştı. Hemen müdâhale ederek: “–Hayvanın kulağını bırak, boynunun kenarından tut!” buyurdu. (İbn-i Mâce, Zebâih, 3) - Bıçağı Yatırmadan Önce Bile
Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), koyun kesen birini görmüştü. Adam, kesmek üzere koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Bu katı ve duygusuz davranış karşısında, Rasûl-i Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz şu îkazda bulundu: “–Hayvanı defalarca mı öldürmek istiyorsun? Bıçağını, onu yere yatırmadan önce bilesen olmaz mıydı?” (Hâkim, IV, 257, 260/7570)
Peygamberimizin Kurban Kesmesi
Câbir (radiyallahu anh), Allah Rasûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) kurban kesmesini şöyle anlatır:
“Rasûlullah, kurban günü alacalı ve boynuzlu iki koç kesti. Onları (yatırıp kıbleye) yöneltince:
«Ben hanîf olarak (Allah’ı bir tanıyarak), yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim ve ben müşriklerden değilim» (En’âm 6/79)
«De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim» (En’âm 6/162-163.) âyetlerini okudu ve:
«Ey Rabbim! (Bu kurban bize) sendendir ve senin için kesiyoruz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve ümmeti adına kesiyorum. Bismillahi vallâhu ekber!» deyip koçu kesti.” (Ebu Dâvud, Edâhî, 3-4/2795; İbn-i Mâce, Edâhî, 1)
Yine Câbir (radiyallahu anh) şöyle anlatır:
“Bir Kurban bayramında, Allah Rasûlü ile musallâda/namazgâhta hazır bulundum. Hutbesini tamamlayınca minberinden indi. Kurbanlık bir koç getirildi. Rasûlullah onu kendi eliyle kesti. Keserken de şöyle buyurdu:
«Bismillahi vallâhu ekber. Bu, benim adıma ve ümmetimden kurban kesemeyenler adınadır!»” (Tirmizî, Edâhî, 20/1521)
Kurbanlık Develer
Abdullâh bin Kurt (radiyallahu anh) şöyle anlatır:
Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’e beş veya altı tane kurbanlık deve getirilmişti. Develer, hangimizden başlayacak diye Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’e yaklaşmaya başladılar. Develer kesilip yanları ve başları yere düşünce Rasûlullah Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) hafif sesle bir şey söyledi, ancak anlayamadım. (Önümdeki şahsa):
“−Ne buyurdu?” diye sordum:
“−«İsteyen bu kurbandan kesip alabilir»buyuruyor” dedi. (Ebû Dâvûd, Menâsık, 19/1765; Hâkim, IV, 246/7522)